GIS UZMANLARI BULUŞMA YERİNE HOŞGELDİNİZ.

GIS UZMANLARI BULUŞMA YERİNE HOŞ GELDİNİZ.
Bu blog ile; 1995 yılından bu yana yaptığım çalışmalardan elde ettiğim know-how'u tüm gis kurucuları ve yöneticileri ile paylaşmak ve ülkemizde oluşan kavram karmaşalarına tecrübelerime dayanarak açıklık getirmek ve ortadan kaldırmak istiyorum. GIS ya da kent bilgi sistemi kurmanın ve sonuçta bir kenti akıllandırmanın sanıldığı kadar basit olmadığını, yapılan hatalar ve doğruları ile birlikte ortaya koymaya çalışıyorum. Hepinizi bu çabaya katkı sağlamaya davet ediyorum.
Sonuçta kenti kablolu ya da kablosuz bir network ile kapsamanın akıllı kent için yeterli olmadığını, elektrik, gaz, su, kanalizasyon v.b altyapılar ile trafik, ulaşım, sağlık, enerji, istihdam yönetimi, afet kurtarma ve erken uyarı sistemleri, eğitim, güvenlik v.b. unsurların da akıllandırılması ve entegre çalışmaları gerekir. Makro düzeyde geleceğe yönelik tehditler, ihtiyaçlar ve bunlara karşı alınacak tedbirlerin planlanması da unutulmamalı tabi...

9 Kasım 2010 Salı

BİLİŞİM (IT) YATIRIMLARININ PERSONEL İSTİHDAMINA ETKİSİ

                Bilişim (IT) yatırımları oldukça yüksek bütçeler gerektirir. Bu büyüklük görecelidir. Bir defa yatırım yapmakla işiniz bitmiyor. Kırılma noktası da burası aslında.
IT yatırımları yazılım ve donanımlardan oluşan iki ana bileşenin temini üzerinde kurgulanır. Yatırımın yapıldığı tarihte bu iki bileşen de en yeni teknolojiler ile günün gerektirdiği en iyi işlevselliği karşılayacak niteliklerde olmalıdır. Bunu özellikle vurgulamamın nedeni, yazılım ve donanımların çok hızlı gelişmesi ve buna paralel olarak ta yapılan yatırımın aynı hızla eskimesidir. Bu gün aldığınız bir bilgisayar yarın eski teknolojidir. Bunun gibi aldığınız her türlü donanımı günün teknolojisi ve ihtiyaçlara göre sürekli revize ve modernize etme ihtiyacı vardır. Yazılımlarda da durum farklı değildir aslında. Kentlerin ve insanların gelişen teknoloji ile birlikte kurumlardan beklentileri de artmakta ve değişkenlik kazanmaktadır. Bu durumda yazılımlar da bu ihtiyaçları karşılayacak modernizasyonu anlık olarak gerçekleştirebiliyor olmalıdır.
Bu özellikleri nedeniyle sürekli modernize ve revize edilmesi gereken IT bileşenlerine yapılan yatırımlar da sürekli olarak para harcamayı gerektiren bir sürecin başlangıcıdır aslında.
IT yatırımlarının önündeki bir diğer sıkıntı da tepe yöneticilerinin teknolojiye ve IT sektörüne uzak olanlar karşısında yaşanmaktadır. Tabî ki tüm yöneticiler IT kökenli olmak zorunda değildir ve böyle bir beklenti de yok zaten. Ancak teknolojiye ve özellikle de bilişime yapılan yatırımlar lüzumsuz olarak görülmekte ve bu nedenle de IT yatırımlarına karşı çıkıldığı gözlenmektedir. Bu durum özellikle merkezi yönetimin e-devlet politikalarını vurmaktadır.
Bilişim yatırımlarının önündeki bu iki sıkıntının aşılması bağlamında tepe yöneticilerine anlatılması ve kabul ettirilmesi gereken hususlardan biri de IT yatırımlarının istihdama etkisi ve iş süreçlerinin hızlanması ve kısalması ile sağlanacak tasarrufun ortaya konulabilmesidir.
IT yatırımları:
·         İş süreçlerini kısaltır.
·         Gereksiz bürokrasiyi azaltır ve ortadan kaldırır.
·         Tekrarlanan iş ve işlemleri ortadan kaldırır.
·         Yapılan ancak diğer birim ve personelin haberi olmadığı için yapılmamış gibi görünen işlerin atıl kalmasını ve tekrar yapılmasını önler. (Yapılan işten tüm kurumun bilgisi olur.)
·         Buna karşın yapılması gerektiği halde atlandığı veya gözden kaçtığı için yapılamayan ve bu nedenle projelerde başarısızlığa bile neden olabilen işlerin ve süreçlerin atlanmasını engeller.
·         Kurumda tüm birimler ve personelin tamamı bir entegrasyon içinde çalışır ve böylece kurumda hakiki manada bir bütünleşme ve entegrasyon sağlar.

Bu etkileriyle IT yatırımları kurumun personel istihdamı politikasını da değiştirir. Kurumda bir iş daha az personel ile eskiye göre daha hızlı, daha kolay ve daha verimli görülebildiği için bu iş alanında personel istihdamında azalma görülecektir. Kurumların tüm işleri için hemen hemen aynı durum söz konusudur.  IT yatırımları yapıldıkça ve kurumda verimli bir şekilde ve tam entegrasyon ile kullanılmaya başlandıkça ister istemez insan kaynakları politikası değişecektir. Bu değişim;
·         Personel sayısında azalma
·         Personel profilinde ve branşlarında değişim (Eğitim ve uzmanlık alanlarına göre istihdam)
·         Personel kalitesinin ve kalifiyeliğinin artması
·         Yeni personel profillerinin i.k. politikasına katılması
Şeklinde olabilir.
Kurumlarda yukarıdaki değişim değerlendirilecek olursa, yeni istihdam alanlarının açılmış olmasına karşın genel olarak kurumun personel sayısında bir azalma olduğu gözlenecektir. İK uzmanları, Halkla ilişkiler uzmanları, Çağrı merkezi ve anketörler, ar-ge ve proje uzmanları, ISO ve kalite yönetim uzmanları, sosyal gelişim uzmanları gibi alanlar yeni istihdam alanlarına örnek gösterilebilir. Bu süreçte personelin öğrenim seviyesinin de yükseldiği görülecektir.
                Kurumun genelinde görülen bu değişim sürecine aykırılık gösteren tek birim, IT birimidir. IT yatırımları iş süreçlerini otomize etmekle birlikte bu süreçlerin kontrol ve takibi ile bu yeni süreçler konusunda gerekli eğitimlerin yükünü IT birimlerine kaydırmaktadır. Diğer birimlerin iş süreçleri azalır ve kalanlar da kısalır iken IT birimlerinde mevcut iş süreçleri uzamakta ve bunlara yeni süreçler eklenmektedir.
Bu durum bilgi işlem birimlerinde üç ana etki yaratmaktadır.

  •  Bilişim sistemleri sayı olarak arttığı ve büyüdüğü için bunları kontrol emek ve sürekli çalışmalarını sağlamak zorlaşacak 
  • Bu sistemlerin bakım ve işletim süreçlerinin takibi ve sürekli modernizasyonu ve revizyonu için ve  birimlerin her gün artan ve değişen ihtiyaçlarını karşılayacak inceleme, raporlama ve ar-ge işlemleri artacak ve zorlaşacak.
  • Diğer birimlerin süreçleri bu yeni sistemler üzerinde takip edildiği için, IT biriminin süreçlerine, diğer birimlerin işlerinin sağlıklı işlemelerini sağlamak ve bunları sürekli izlemek gibi ilave süreçler  eklenecek.
Bu durumda kurumun diğer birimlerinin tersine bilgi işlem birimlerinde personel sayısının artması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Uygulamada da buna ihtiyaç duyulduğu gözlenmektedir.

Burada IT yatırımlarının personel istihdamına etkisinin, kurumun diğer birimleri ile IT birimleri arasında ters orantılı olduğu ortaya çıkmaktadır. Diğer birimlerde personel azalırken IT birimlerinde artmaktadır. Ancak bu sonsuza kadar böyle gidecek değildir. Burada da bir doyum noktası vardır. Yatırımlar yoğunlaştıkça diğer birimlerde hızlı bir azalma görülür. Bu azalma personel sayısının optimum düzeye ulaşmasıyla duracak ve yatayda sabit bir grafik izleyecektir. Buna karşın ilk zamanlarda IT personelinde hızlı bir artışa ihtiyaç duyulacaktır. Bu artış ta optimum seviyede sabitlenecektir. Ancak diğer birimlerin aksine bir dönem maksimum seviyeye ulaşan IT personeli sayısı sistemler tam kapasite ve gerektiği gibi çalışmaya başladıktan sonra azalma gösterecek ve yatay grafik ortada bir yerde sabitlenecektir.
IT yatırımlarının istihdama etkisi grafikle aşağıdaki gibi gösterilebilir.


Azmi GÜN
e-belediye uzmanı

12 Ekim 2010 Salı

Fujitsu'nun Yönetim yazılım seti gelişti


Interpromedya Haber Merkezi bthaber@interpromedya.com.tr

Fujitsu, Primergy ServerView sunucu yönetimi yazılım setini KOBİ’ler için özel olarak geliştirilmiş Microsoft’un System Center Essentials 2010 (SCE 2010) yazılımı ile beraber çalışır hale getirdi. Microsoft SCE 2010, veri merkezlerindeki sanal ve fiziksel sunucuların, istemcilerin, donanım, yazılım ve BT hizmetlerinin tek bir konsoldan yönetimini sağlıyor. İşletmelerin sunucu ve sanallaştırmanın avantajlarından faydalanmasını sağlayan SCE 2010, aynı zamanda rutin bilgiişlem süreçlerinin bulut platformlarına taşınmasına destek olurken sınırlı sistem kaynaklarının kritik altyapı uygulamaları için kullanımına olanak veriyor.
Fujitsu’nun kendi geliştirdiği sistem yönetim teknolojisi ServerView Suite, özellikle orta ve büyük ölçekli kurumların ihtiyaçlarına yanıt veren değerli yazılım bileşenleri içeriyor. Bu ürün paketi, sunucu sanallaştırma sürecini kolaylaştıran Microsoft SCE 2010 ile bütünleşik çalışabiliyor. Fujitsu’nun pazardaki önemli iş ortaklarından olan Microsoft’un SCE 2010 yazılımı, 50 sunucu ve 500 istemciye kadar kurum içinde mevcut BT sistemlerinin hızlı ve kolay bir şekilde yaygınlaştırılmasını sağlıyor. SCE 2010 ile bu sistemlerin uzaktan bakım ve yönetimleri çok rahat bir şekilde yapılabiliyor. Ürünün gelişmiş özelliklerine ek olarak SCE 2010, hızlı sistem güncelleme ve veri toplama becerisi sayesinde yöneticilere kendi veri merkezlerindeki olası sorunları önceleyen bir yönetim çerçevesi sunuyor.
Veri trafiği patlaması özellikle kablosuz ağları tehdit ediyor


Amil Kunt amilkunt@ttnet.net.tr

1995 yılında ABD’de Bob Metcalfe adlı mühendis bir dergide yayımlanan yazısında internetin bir yıl içinde çökeceğini iddia etmişti. Bir yılın sonunda Metcalfe’ın yazısının yayımlandığı derginin sayfasını bir mikserin içinde suyla karıştırarak içtiği anlaşıldı.1995 yılında internet çökmedi ise de şimdi kablosuz veri trafiği kapasitenin çok daha ötesinde bir patlama süreci yaşarken operatörlerin kullanıma bazı sınırlamalar getirmeleri dahil bu sorun için birçok çözüm seçeneği ile
karşı karşıya kaldıkları görülüyor.
1990’lı yılların ortalarında kişisel bilgisayarlar, hızlı modemler ve webin doğuşu ile artan talebin yanı sıra şimdi akıllı telefonların son derece popüler olması ve dizüstü bilgisayarların mobil ağlara bağlanması ile 2009 yılının başında 189 milyon olan mobil genişbant bağlantıları ayda ortalama 175 megabayt’lık trafik yaratırken 2009 yılının sonunda bu rakamlar sırası ile 312 milyona ve 273 megabayt’a ulaştı. Veri trafiğinin büyüme oranı da yüzde 158 oldu.
İnternetin ilk günlerinde olduğu gibi böyle bir büyümenin sürekli olup olmayacağı konusunda tartışmalar bugün de sürüyor. Mobil internetin masaüstü internetten daha büyük olacağı görüşü şimdilik daha ağır basıyor. Dünyanın en büyük ağ ekipman üreticisi Cisco’ya göre mobil veri trafiği önümüzdeki beş yıl içinde 39 kat büyüyecek.
Telekomünikasyon operatörleri bu son derece hızlı gelişmeye karşı önlemlerini almakta zorlanıyorlar. Daha beş, altı yıl öncesi milyarlarca yatırım yaptıkları yeni ağlara müşteri bulmak için sınırsız avantajlar sunan şirketler şimdi bu büyüyen trafik karşısında büyük sorunlar yaşıyorlar.
ABD’nin ikinci en büyük mobil operatörü AT&T bu şirketlerden biri. Apple’ın çıkardığı iPhone’nın birkaç milyon satılacağı öngörüsü ile bu ürünün işletme hakkını alan AT&T’nin ağlarındaki iPhone’nın sayısının yakın bir gelecekte 20 milyona ulaşması bekleniyor. Son üç yıl içinde yüzde 5 bin büyüyen veri trafiği karşısında özellikle New York ve San Francisco gibi teknoloji yoğunluklu kentlerde AT&T’nin sorunlar yaşadığı görülüyor. AT&T bu sorunların büyük bir bölümünü çözmüş ise de şimdi ABD’de ayda 1 milyon satılan iPad ile bu şirketin ağlarında yeniden sorunlar yaşaması hiç de sürpriz sayılmayacak.
1990’lı yıllarda kapasite sıkışıklığı sadece çok daha yavaş talep büyümesi ile değil aynı zamanda daha çok veri akımını sağlayan fiber optik kablo ağlarına yapılan büyük yatırmlar ile geçiştirilmişti. Şimdi mobil operatörler kablosuz teknolojinin gelecek kuşağı LTE ile bu sorunun çözüleceği umudunu taşıyorlar. Ekonomik krizde bile Avrupa’da Vodafone gibi bazı operatörler ağ kalitesinin çok önemli bir hizmet olduğu gerekçesi ile yeni teknolojilere yatırımı sürdürdüler.
AT&T de bu yıl içinde ağlarını güçlendirmek amacı ile 2 milyar dolar tutarında bir yatırım yapıyor. Başka operatörler de veri patlamasından doğan yükü azaltmak için ağları paylaşmak veya İngiltere’de Orange ve T-Mobile gibi birleşme yollarını arıyorlar. 1989 yılında ABD’de 2.7 milyon olan mobil bağlantıları bugün 300 milyona yaklaşıyor.
Operatörler bu denli büyüme karşısında çareyi sadece spektrumu daha verimli olarak kullanmakta değil aynı zamanda radyo kuleleri dikmekle bulmaya çalışıyorlar. Bu ülkede kulelerin sayısı 3 bin 600’den 246 bine çıkmış bulunuyor. Öte yandan uzmanlara göre gelişmiş ülkelerde talep artışı karşısında baz istasyonlarının sayısı üç kat artarken veri trafiğini karşılayacak kapasitede yeni teknolojilere büyük yatırımlar yapılması da kullanıcılara yansıyacak maliyet artışlarına yol açacak.